Hergün defalarca kullandığımız, ve kullanmak zorunda olduğumuz altyapı sistemimiz şehir hayatı için son derece önemlidir. Hızla büyüyen ve nüfusu artan ülkemizde kanalların yükü de her geçen gün artmaktadır.
Kanal içerisinde zamanla biriken teresubat (kum, taş, katı yağ, ağaç kökü, atıklar) çoğunluğu Ø200 mm. çapında yapılmış olan şehir içi altyapısında periyodik olarak temizlenmediği taktirde kanalın dolmasına ve dolayısıyla tıkanmasına yol açar. Kanalların tıkanması gelişmiş bir şehirde belediyecilik anlayışında asla görülmemesi gereken bir problemdir ve şehir insanının karşılaşmak istemediği bir durumdur. Dolayısıyla hızla gelişmekte olan Ülkemizde de bu konuya çok önem verilmektedir.
Kanallardaki pislik, herhangi bir sızıntı durumunda çevreye ve insan sağlığına da çok ciddi zararlar verdiği gibi, kanalın dolu olması ve taşması durumunda etrafa yayılacak kötü kokular çok rahatsız edicidir.
Türkiye’de mevcut şehir altyapısında kanalların periyodik temizlenmesi işi şehirlerin Su ve Kanalizasyon İdaresi’nin kontrolü altındadır. Çevre Bakanlığı da büyük fabrikalar ve otellere yaptığı sıkı denetimlerle bu konudaki hassasiyetini açıkça gösteriyor ve problemlerini çözemeyen özel firmalara da çok ciddi cezalar uyguluyor.